MUHASEBE BİLGİSİ
Sevgili öğrenciler, sizlerle bu dersimizde 48 saat süre ile Muhasebe Bilgisi dersini işleyeceğiz. Ancak derin teknik konularına geçmeden önce, biraz hepimizin konumunu biraz bilginin gerekliliğini irdelememizde fayda vardır. Bütün bilgiler insan içindir. O halde önce insan nedir? Sorusunu cevaplayalım. İnsan canlı varlıklar içinde en üstün olma vasıflara sahiptir. Düşünce adamları insanı, toplumsal bir varlık, içgüdüsel bir varlık, seven , hoş gören bir varlık, ve onu diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği ile akıl sahibi olmak vasıfları ile incelemişlerdir.
Biz, İnsanı akıl sahibi ve toplumsal olma özellikleri ile İnsanı incelediğimizde, maddeye şekil verebilen, tasarımlar yapabilen, elleri ile üretebilen ve tüm bunların sonucunda kendini bir bütün olarak ifade edebilecek sanat ve kültürü oluşturabilen bir varlık olarak görürüz. Zaten insan bu özellikleri ile hayatı ve kendisini anlayabilmeyi öğrenmiştir.
Akıl sahibi olmak özelliği ile bin yıllardan beri ihtiyaçlarını giderebilmek için aletler yapar, üretir ve bunu kolaylaştırmak için diğer insanlarla birlikte yaşar. Bu insanın toplumsal bir varlık olma özelliğinden kaynaklanır.
Toplu yaşamak içgüdüsü ve yardımlaşmak arzusu ile diğer insanlarla bir arada yaşayan insan bunun gereklerini de yerine getirmelidir. Toplum hayatı da birey hayatına benzer, bir kişinin bir organı (gözü, midesi) arızalı ise kişi bir bütün olarak rahatsızdır. Aynı şekilde toplu yaşayan insanların bir kesimi, açlık, yoksulluk ve benzer rahatsızlıklar içinde ise toplumun tamamı rahatsız ve mutsuzdur.
İnsanın birey ve toplum olarak mutlu olmasının iki genel çıkar yolu vardır. Bunların birincisi daha çok çalışmak, ikincisi ise insanları sevmektir.
İnsan merkezden dışa doğru büyüyen halkalar şeklinde sevgi yetisine sahiptir. Kendini, ailesini, şehrini, ülkesini, ve bütün dünya insanlarını sever.
Sevgi paylaşıldıkça çoğalan tek olgudur. İnsanlar birbirlerini sevdikçe de daha mutlu olurlar ve ihtiyaçlarını daha kolay bir şekilde karşılayabilirler.
Sevgi içinde yapılan toplumsal faaliyetler de daha çok anlam kazanır. Yapılan kültür ve estetik faaliyetlerden tutun, ekonomik çabalara kadar, öğrendiğimiz tıp, meslek öğrenimi, İş güvenliği, İşletme bilgileri, Muhasebe bilgileri ve diğer bütün bilgiler sevgi ile birlikte insanları amaçlarına daha çabuk ve daha kolay ulaştırır. İnsanları mutlu eder
İşte Muhasebe Bilgisi dersimize bu duygular ve bu amaçlar ışığında başlayacağız.
Muhasebenin Önemi: Her tacirin verimli çalışıp çalışmadığını kontrol etmesi gerekir. Ekonomik faaliyetleri düzenli takip etmesi ve gelişmelere hazırlıklı olması gerekir. İşletme için alınan tedbirlerin yeterli olup olmadığı en iyi muhasebe kayıtlarının incelenmesi ile görülür. Muhasebe Bir faaliyet dönemi içerisindeki kıymet hareketlerini ifade eder
Muhasebe:İşletmede bir dönem içerisindeki mali hareketlere ilişkin bilgilerin ilgili defterlere kayıt edilmesi ve yıl sonunda işletmenin kara girip girmediğini kontrol etmek, işletme sahibine ve ilgili kişilerin yararına bilgi sunan çalışmalardır.
Muhasebede dört temel unsur bulunmaktadır. Bunlar:
1- Kaydetme; Para ile ifade edilebilen kıymet hareketlerinin sistemli bir şekilde belgelere dayanarak kanuni defterlere yazılmasıdır.
2- Sınıflandırma (bölümleme) Toplanan belgeleri tarih sırasına ve özelliklerine göre bölümlere ayrılarak yönetime yararlı olabilecek şekilde düzenlenmesidir.Örnek. senetler bir bölümde paralar başka bir bölümde takip edilir
3- Rapor Etme: Bölümlenmiş bilgilerin kullanacak kişilerin amaçlarına uygun hale getirilerek daha faydalı hale getirilmeleridir, Örnek; mizan, bilanço, gelir- gider tablosu
4- Yorumlama: Muhasebe raporlarında yer alan bilgilerin anlamını ve olaylar ile sonuçları arasındaki ilişkinin araştırılmasını ifade eden bilgilerdir. Diğer bir ifade ile muhasebede geçen rakamların çeşitli analiz teknikleri ile konuşturulması ve buna göre işletmenin gelecekteki yatırım hedeflerinin tayin edilmesinde yöneticilerin kullandığı bilgilerdir.
MUHASEBENİN FAYDALARI
Muhasebe işletmenin amacına ulaşması yolunda önem taşıdığı gibi kanuni zorunluluk olması bakımından da ayrıca önemlidir. Ülkemizde kazancın vergilendirilmesi konusunun yaygınlaşmamış olması nedeni ile vergi kaçakçılığının önüne geçilememektedir. Alışverişlerin belgesiz yapılması da bu konunun uzantısıdır.
Günümüzde her kuruluş, her işletme, gerek özel gerekse resmi faaliyetlerinde bir şekilde muhasebeden yararlanırlar. Kanunda tarif edilmiş her ticari işin düzenli bir şekilde muhasebeleştirilmesi ve devletin ilgili görevlilerine gösterilmesi zorunluluğu vardır.Bu bilgiler ışığında Muhasebe kişi ve işletmeler aşağıdaki faydaları sağlar.
Muhasebenin Faydaları
1- Muhasebe işletmenin mali durumu, verimliliği hakkında bilgi verir,
2- Özellikle imalat yapan kişilerin yaptığı imalatın maliyetinin bilinmesini sağlar,
3- İşletme dışındaki kişilerle olan ticari ilişkiler hakkında bilgi verir. Borç alacak durumunu gösterir.
4- İstatistiki bilgilere göre işletmenin geleceğine ait bilgiler verir, dolayısı ile geleceğe ait programları düzenler
5- Mali ve iktisadi konular hakkında yönetici ve sorumluların zamanında bilgi sahibi olmalarını sağlar.
6- Belgeleme özelliği ile Ticari anlaşmazlıkların çözümüne yardımcı olur.
7- İşletmenin verimi ve karlı mı zararlı mı çalıştığı hakkında bilgi verir.
8- İşletme sahiplerinin birçok ticari konuda bilgi sahibi olmalarını sağlar,
9- Vergilerin zamanında ve doğru olarak tespit edilmesine yardımcı olur.
Muhasebeden yeterli düzeyde fayda sağlamak için ticaret belgeleri ve kayıtlardaki rakamların, gösterilmen hesapların doğru, açık ve anlaşılır olması gereklidir. Bunun için kamu ve özel işletmeler TEK DÜZEN HESAP PLANI ( tek düzen muhasebe) uygulaması zorunludur.
MUHASEBENİN AMAÇLARI
Faydalarından da anlaşılacağı gibi işletmelerin hedefleri farklı da olsa Muhasebenin amaçları genellikle aynıdır.
Muhasebenin Genel Amaçları
1- Tacirler kendileriyle iş ilişkisinde olan diğer tacirlerin durumlarını muhasebe kayıtları ile daha iyi bilirler,
2- Yapılan ticari bir teşebbüste, sahip olduğu değerleri tespit etmek, kontrol etmek ve görülen eksiklerle ilgili tedbir almak muhasebe ile mümkün olur,
3- İşlem ve çalışmaların sonuçları muhasebe ile daha çabuk ve daha doğru alınır,
4- Gerektiğinde (daha çok anlaşmazlık durumlarında) ilgili belge ve bilgiler muhasebe kayıtlarından mahkemelere gösterilerek sonuca ulaşılır.
Vergi Usul Kanunu Yönünden Muhasebenin Amaçları
1- Muhasebe mükellefin vergi ile ilgili servet, sermaye ve hesap durumunu tespit eder,
2- Vergi ile ilgili faaliyet ve hesap sonuçlarını tespit eder,
3- Vergi ile ilgili işlemleri belirtir,
4- Mükellefin hesap kayıtları yardımıyla ( emanet değerler dahil) üçüncü şahısların vergi durumlarının kontrol edilmesine yardımcı olur.
MUHASEBENİN İŞLETMEDEKİ YERİ
Mal ve hizmet üreterek insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere faaliyet gösteren yerlere işletme denir.Bütün işletmeler üç genel amaçla faaliyet yaparlar, bu amaçlar
1- Kar etmek,
2- İşletmenin devamını sağlamak,
3- Topluma hizmet etmek,
Bütün işletmeler faaliyete başlarken bu faaliyetlerinin uzun vadeli olmasını düşünürken, kar amacı da güderler. Faaliyetler sürerken ürettikleri mal veya hizmetleri de insanlara sunarak topluma hizmet etmiş olurlar. Günümüzde ekonomik faaliyetlerin çeşitliliği nedeni ile ihtiyaçlarımız da artmıştır. Bütün bu ihtiyaçlarımızı takas ekonomisi dönemlerindeki gibi tek başımıza sağlamamız mümkün olmadığından her alandaki işletmeler toplumun vazgeçilmez parçalarıdırlar.
İşletmeler belirtilen önemleri ile amaçlarına ulaşabilmeleri için hesapları bakımından iyi örgütlenmeleri ile mümkündür. Hesap organizasyonu yönetimler tarafından gerçekleştirilir. Bu organizasyonda İşletmenin Muhasebesi aşağıdaki şekilde bölümlere ayrılır.
1- Genel Muhasebe,
2- Maliye Muhasebesi,
3- İşletme İstatistikleri,
4- İşletme Bütçeleri.
İşletme Bilgisi dersinde İşletme çeşitleri geniş bir şekilde görüldüğünden o konuya girmeden, İşletmenin çeşidi ne olursa olsun her işletmede Muhasebe önemli bir bölümdür.
Çünkü muhasebe; belirli bir anda sahip olunan varlıkları, bu varlıklar üzerindeki hakları, borç ve sermayenin değerini gösterir.
Varlık: İşletmenin sahip olduğu ekonomik değeri ifade eder,
Sermaye: İşletme sahiplerinin varlıklar üzerindeki haklarını ifade eder,
Borçlar: Üçüncü şahısların varlıklar üzerindeki haklarını ifade eder.
İşte muhasebenin temel amacı işletmelerin mali ve ekonomik durumlarını ifade etmektir. Bu bakımdan müteşebbislerin işletmedeki en önemli kontrol araçları muhasebedir.
* * *
Birinci Ünitemize başlarken, sevgi ile insanların daha mutlu olacaklarını, sevgi sayesinde kurulacak olan daha iyi insan ilişkileri ile ihtiyaçlarını daha kolay sağlayacaklarını söylemiştik. Ancak bu söylenenlerin gerçekleşmesi için barışın sadece bizde olması yetmez.Ülkemizin bulunduğu dünya bölgesinin de barış içinde olması, hatta teknolojik ulaşım ve iletişim araçları ile birbirine çok yaklaşmış olan dünya insanlarının da barış ve sevgi içinde bulunması gerekir.
Farklı, kültür, örf, adet ve gelenekler içinde yaşayan dünya insanları birbirlerini tanıdıkça, ilişkilerini arttırdıkça birbirlerini severler. Bu bakışla uzağımızda yaşayan insanları da sevmemiz insanlık görevimizdir.
Dünya tarihine kısa bir bakışımız, kin nefret ve savaşların insanları mutsuz ettiğini, acılar içinde bıraktığını görmemize yeterlidir. Bu nedenle kin ve nefret yerine sevgi, savaş yerine barışı istemek her insanın hakkı ve bu uğurda çalışmak zorunda olduğu görevidir. Milletler arası kuruluşların, dünyanın güçlü ülkelerinin, dünya barışı için yapacakları elbette daha fazla şeyler vardır.
Din, dil, ırk, cinsiyet, ve diğer farklılıklar insanların birbirine karşı düşman olmalarına neden değildir ve olmamalıdır.
Zaten insanlık ailesine mensup toplumların geçirmiş oldukları aşamalar itibariyle, her toplumun kendi kültürü içinde “medeni” olduğu gerçeği gözden uzak tutulmamalıdır.
Biz de ait olduğumuz medeniyet nedeni ile bütün insanları yaratandan ötürü hoş görebilmek düzeyinde bulunmaktayız. Bu bilgilerden sonra Ticari Belgeler Ünitemize geçiyoruz.
TİCARİ BELGELER
Ticari belgeleri tanımadan önce Ticaret nedir? Sorusuna cevap vermemiz gerekir.
Ticaret: Kişi ve kurumların kar etmek amacıyla üretilen mal ve hizmetlerin bir bedel karşılığında ve devamlı olarak alıp-satma faaliyetlerine ticaret denir.
Bunun yanında farklı alanlarda ticaretin tanımı farklı biçimlerde yapılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir.
Hukukta Ticaret: Kar amacıyla mal ve hizmet alıp – satma işidir.
Ekonomide Ticaret: Malların kıymet ve faydasını arttıran üretici bir faaliyettir.
İktisat açısından Ticaret: Bireyler arasında mal ve hizmet değişimidir.
TİCARETİN SINIFLANDIRILMASI
Coğrafya bakımından Ticaret
1- İç Ticaret: Bütün alım satımların memleket sınırları içinde vatandaşlar tarafından yapılmasına denir.
2- Dış Ticaret: Ulusal sınırlar aşılarak diğer memleketlerle yapılan ticarettir.
Üçe ayrılır
a) İhracat: Kendi sınırlarımızda üretilen malların dış ülkelere satılmasıdır. Gelişen ülkelerin hedefi üretimi arttırıp malları dış ülkelere satarak döviz kazanarak yatırım yapmaktır.
b) İthalat: Kendi sınırlarımızda bulunmayan malların dış ülkelerden satın alınmasıdır.
c) Transit Ticaret: Bir ülkeden diğer bir ülkeye gidecek malların bir kısmının ulusal sınırlarda bir müddet kalmasıdır. Ülkeye döviz kazandırması bakımından önemlidir.
Satın Alma Bakımından Ticaret
1- Toptan Ticaret: Üreticilerden aracı kurumlara yapılan büyük ölçüdeki satışlardır. Bu işi yapanlara toptancı denir.
2- Yarı Toptan Ticaret: Üretici ve toptancıların hem satıcı hem de tüketicilere yaptığı satışlardır.
3- Perakende Ticaret: Doğrudan tüketicilere yapılan satışlardır. Bu satış çeşidinde üretici veya aracılar satışı tüketiciye yaparlar.
Kanunlar Bakımından Ticaret
Ticaretin kanunlara uygun yapılmasıyla ilgili düzenlemeleri kapsar. Anlaşmazlıkların hangi yollarla çözüleceğine ait çalışmaları takip eder. Ticaretin hukukla ilgili kısmıdır.
1- Serbest Ticaret: Yürürlükteki kanun ve tüzüklere uyularak herkes tarafından yapılan ticarettir.
2- Sınırlanmış Ticaret: Halkın genel sağlığını korumak amacıyla ve diğer sebeplerle, bir memleketin mal ve hizmet ticaretinin yapılması kanunlarla sınırlandırılmış ticaretidir. Burada amaç, bütünlüğü ve kamu düzenini sağlamaktır.
3- Tekel Altına Alınmış Ticaret: Ulusun korunması, düzenli yaşaması ve bunun devamı için devlet bir kısım işleri ve bunlara ait ticareti kendi üzerine almıştır. Kanunlarla düzenlenmiş olan bu işleri kamu kurum ve kuruluşları yapabilir. Örnek: TCDD. İşletmeleri, Merkez Bankasını para basması, PTT. Hizmetleri devletçe Tekel altına alınmıştır.
TİCARETİN SINIFLANDIRILMASI
Tacir: Ticari bir işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir kişinin tacir sayılması için aşağıdaki şartları taşıması gerekir.
1- Ticari bir işletmenin var olması,
2- Ticari işletmenin işletilmesi,
3- Ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletmesi.
Tacirler kanun karşısında kişilik olarak ikiye ayrılır:
a) Gerçek Kişi Tacirler,
b) Tüzel Kişi Tacirler: Tüzel kişi sayılan ticaret şirketleri ile ticari bir işletme işleten devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan işletmeler ile derneklerin kurdukları işletmelerdir. Örnek: Ziraat Bankası, Etibank, TC. Şeker Fabrikaları gibi.
Vergi Kanunları Bakımından Tacirler
Vergi kanunları bakımından tacirler iki sınıfa ayrılır.
Birinci sınıf Tacirler
1- Birinci Sınıf Tacirler: Satın aldıkları malları olduğu gibi ve işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 65. 000 YTL.yi veya satışlarının toplamı 85.000 YTL.yi aşanlar,
2- Birinci bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşıp da bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılası ....................YTL.yi aşanlar,
3- Bir ve ikinci bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halende, ikinci bentte yazılı iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı 65.000 YTL.yi aşanlar,
4- Her türlü ticaret şirketleri,(Adi şirketler iştigal çeşidi yukarıdaki bentlerden hangisine giriyorsa o bent hükümlerine tabidir.)
5- Kurumlar vergisine tabi olan diğer tüzel kişiler, birinci sınıf tacir sayılır.
6- İhtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler birinci sınıf tacir sayılır.
İkinci Sınıf Tacirler
İşletme hesabına göre defter tutan ve aşağıdaki özellikleri taşıyanlar ikinci sınıf tacir sayılırlar,
1- Vergi usul kanununun 177. maddesinin dışında kalanlar,
2- Kurumlar vergisi mükelleflerinden işletme hesabı esasına göre defter tutmalarına Maliye Bakanlığınca müsaade edilenler,
3- Yeni işe başlayan tacirler, yıllık iş hacimlerine göre sınıflandırılıncaya kadar ikinci sınıf tacir gibi hareket edebilirler.
Tacirlerin Sınıf Değiştirmesi
Tacirler birinci sınıftan ikinci sınıfa veya ikinci sınıftan birinci sınıfa geçiş yapabilirler. Buna göre:
Birinci sınıftan İkinci Sınıfa Geçiş
İş hacmi bakımından birinci sınıfa dahil olan tacirlerin durumları aşağıdaki şartlara uyduğu takdirde, bunlar bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak ikinci sınıfa geçebilirler. İkinci sınıf tacir olmanın şartları şunlardır.
1- Bir hesap döneminin iş hacmi VUK.nun 177. maddesinde yazılı hadlere göre %20 yi aşan bir oranda düşük olursa,
2- Arka arkaya üç dönemin iş hacmi kanundaki hadlerden %20 ye kadar bir oranda düşük olursa, tacir birinci sınıftan ikinci sınıfa geçiş yapar.
İkinci Sınıftan Birinci Sınıfa Geçiş
İkinci sınıfa dahil tacirlerin iş durumları aşağıdaki şartlara uyduğu taktirde bunlar, bu şartların tahakkukunu takip eden hesap döneminden başlayarak birinci sınıfa geçerler.
1- Bir hesap döneminde iş hacmi kanundaki hadleri %20 oranında aşarsa,
2- Arka arkaya iki dönem iş hacmi kanundaki hadleri %20 oranına kadar aşarsa
3- İkinci sınıf tacirler kendi istekleri ile bilanço esasına göre defter tutmak isterlerse (ihtiyari sınıf değiştirme) sınıf değiştirirler.
Tacirin Sorumlulukları
Türk Ticaret Kanununa göre tacirlerin 2 çeşit sorumlulukları vardır. Bunlar:
Birinci Derece Sorumluluklar
1- İflasa tabi olmak,
2- Ticaret ünvanı seçmek ve kullanmak,
3- Ticaret siciline kayıt olmak,
4- Ticaret defterleri tutmak.
İkinci Derece Sorumluluklar
1- Basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek,
2- İhbar ve ihtarlara belirli şekillerde uymak,
3- Fatura ve makbuz verme mecburiyeti,
4- Her çeşit borçlarının ticari sayılması,
5- Ücret ve cezanın indirilmesini isteyememek,
Tacirin Hakları
Tacirlerin sorumlulukları yanında kanundan doğan hakları da vardır. Tacir hakları Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili kanunlarla güvence altına alınmıştır. Tacir hakları şunlardır.
1- Ücret isteme hakkı,
2- Faiz isteme hakkı,
3- Faiz oranını serbestçe tayin etme hakkı
4- Gecikme faizi alma hakkı,
5- Oda seçimlerine katılma hakkı.
Tacirlerin Yükümlülükleri
Tacirlerin genel sorumluluk ve hakları dışında çeşitli kamu kurumlarına karşı yükümlülükleri bulunmaktadır. Bunlar:
Maliyeye Karşı Yükümlülükler
1- İşe başlama bildirimi,
2- İşi bırakma bildirimi
3- İş ve konu değişikliği bildirimi,
4- Defter tutma yükümlülüğü,
5- Beyanname verme Yükümlülüğü
6- Vergi levhası asma yükümlülüğü,
7- Ödeme kaydedici cihaz kullanma yükümlülüğü,
8- Vergi karnesi alma yükümlülüğü,
9- Katma değer vergisi yükümlülüğü,
10- Stopaj yükümlülüğü,
Sosyal Sigortalar Kurumuna Karşı Yükümlülükler
1- İş yeri bildirgesi
2- Sigortalı işe giriş bildirgesi
3- Aylık sigorta prim bildirgesi
4- Dört aylık sigorta prim bildirgesi
Bağ-Kur’a Karşı Yükümlülükler
1- Bağ-Kur giriş bildirgesi
2- Bağ-Kur basamak seçimi
3- Basamak yükseltmek.
Diğer Kurum ve Kuruluşlara Karşı Yükümlülükler
Belediyelere Karşı Yükümlülükler: İlan ve Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik ve Doğal Gaz Tüketim Vergisi, ve tatil günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı adı altında vergi alınmaktadır.
Ticaret Siciline Karşı Yükümlülükler; Tacirler ticaret siciline kayıt olmak zorundadırlar.
Meslek Kuruluşlarına Karşı Yükümlülükler: Doktorlar tabipler odasına. Avukatlar baroya, Esnaf ve Sanatkarlar Esnaf derneklerine, kaydolmak zorundadırlar.
Bölge Çalışma Müdürlüğüne Karşı Yükümlülükler: Tacirlerin işletmelerine işçi alma ve çıkarma durumlarında Bölge çalışma Müdürlüklerine bir ay içinde bildirimde bulunmak zorundadırlar.
TİCARET YERLERİ
Alım ve satıma konu olan her türlü mal ve hizmetin yapıldığı (pazarlandığı) yerlere ticaret yerleri denir.
İhtiyaç sahipleri ticaret yerlerinde her türlü ihtiyaçlarını karşılarlar. Ticaret yerleri genellikle aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.
1- Dükkan: Küçük çapta ticaret yapanların satacakları malları içine koydukları veya küçük çapta hizmetlerin yapıldığı yerlere dükkan denir.Örnek: Bakkal, terzi, demirci, kuru yemişçi dükkanı vb.
2- Mağaza: Dükkana göre daha büyük olan ve her türlü mal ve hizmetin toptan, yarı toptan ve perakende olarak satıldığı yerlerdir. Son zamanlarda mağazalar fazla sayıda personel ile büyük veya çok katlı binalarda birçok şehirde şubelerle birlikte hizmet vermektedir. Bunlar mağazalar, süper, hiper, mega market veya alışveriş merkezi olarak da isimlendirilmektedirler.
3- Depo ve Antrepo: Belli bir ücret karşılığında ticari mal ve maddelerin saklandığı, konulduğu, açık veya kapalı yerlere ardiye, ardiyenin kapalı ve daha büyüğüne ambar veya depo denir. İthal edilen ve yurt dışından satın alınan fakat gümrük işlemleri tamamlanmamış veya gümrük resmi ödenmemiş mallar ile transit olarak geçecek olan ticari malların korunması için kullanılan, genelde kiralanan depolara antrepo denir. Antrepolar genellikle İstanbul, Mersin,Trabzon gibi liman şehirleri ile Uluslar arası hava limanlarının bulunduğu illerde yapılır.
4- Pazar: Şehir ve kasabalarda her gün veya haftanın belli günlerinde belediyeler tarafından belirlenen yerlerde her çeşit malın alıcısına ulaştığı yerlerdir. Pazarlar genellikle bir çeşit mal üzerine kurulurlar Örnek: Sebze pazarı, hayvan pazarı, balık pazarı, buğday pazarı gibi
5- Panayır: İl ve ilçelerde belediyelerce belli zamanlarda birkaç gün veya birkaç hafta devam eden, özel yerlerde kurulan ve büyük Pazar biçiminde olan yerlerdir.
6- Sergi ve Fuar Yerleri: Çeşitli bölge ve ülkelerin özelliklerini veya kültürel faaliyetlerini yansıtan o bölgeden getirilen malların tanıtıldığı,gezip görüldüğü, ve satış için belli bir süre malların kaldığı yerlere denir. Örnek: Resim sergisi, Karpuz sergisi, gibi. Sergilerden daha büyük çapta, ulusal veya uluslar arası nitelikte düzenlenen pazarlara da fuar denir. Örnek: İzmir Enternasyonal fuarı, İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı gibi.
TİCARETHANELER
Türk Ticaret Kanununa göre Ticari İşletme; Ticarethane, fabrika veya ticari şekilde işletilen müesseseler olarak gösterilmiştir.
1- Ticarethane: Ticaret yerleri gibi her türlü alam-satımın yapıldığı daha büyük yerlerdir.
2- Ticari işletmeler: Kar amacıyla faaliyet yapan yerlerdir. Örnek: Kıymetli evrak çek, bono vb. alım satım yerleri, imalat yapan yerler, Matbaa vb, yerleri, Tiyatro sinema otel, vb Sigorta işleri, Acente, komisyon, vb, işleri yapılan yerler ticari işletmelere örnektir.
3- Fabrika: Ham madde veya diğer malların makine veya teknik araçlarla işlenerek yeni ürünlerin meydana getirildiği yerlere fabrika denir.
TİCARET ARACILARI
Ticaret işlerinde satıcı ile alıcıyı birbirine yakınlaştıran aralarında uzlaşma sağlayan kimselere ticaret aracısı denir.Bunlar;
1- Komisyoncular: Belli bir ücret karşılığında kendi adına veya müvekkili hesabına sözleşme yapabilen, mal alıp satma işinde aracılık yapabilen kişiye komisyoncu denir.
2- Tellal: Alıcı veya satıcıya devamlı bağlı olmadan bir ücret karşılığında ticari işlere ait sözleşme yapabilen, ticarette aracılık etmeyi meslek edinmiş kişilere tellal denir.
3- Acente: Ticari mümessil, ticari vekil veya satış memuru gibi sıfatları olmadan bir sözleşmeye dayanarak, belli bir yer veya bölgede devamlı olarak o işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi meslek edinmiş kişiye denir.
4- Diğer aracılar: Tacire bağlı yardımcılardır. Örnek: ticari vekil, seyyar tüccar memuru veya satış mağazası memuru gibi.
TİCARET BELGELERİ
Ticari Belge: Ticaret hayatında güven ve düzen sağlanması bakımından alım satımla uğraşan tüccarlar kanunların emrettiği şekilde çeşitli belgeler kullanırlar bunlara ticari belgeler denir.
Türk Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanununa göre vergiye tabi işlemler ticari defterlerdeki kayıtlara göre tespit edilir. Vergi kontrol işlemlerinin sıkça yapıldığı günümüzde bütün alışverişlerin belgesinin olması gerekir. Satışı yapan kişinin belge vermesi yasal bir zorunluluk ve vatandaşlık hakkı olduğu gibi belgeyi alan kişide de durum aynıdır. Alışverişlerin belge ile yapılması oranında devletin topladığı vergi miktarı da artar. Bu şekilde toplumun ihtiyaçları karşılanır. Bu nedenle “Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır” sözü bir slogan olmanın ötesinde anlamlar taşır.
TİCARET BELGELERİNİN ÇEŞİTLERİ
Ticaret belgeleri özelliklerine göre:
1- Alış-Veriş belgeleri,
2- Fatura ve Fatura yerine kullanılan belgeler,
3- Senetler,
4- Ulaşım belgeleri,
5- Bordrolar,
6- Beyannameler,
7- Diğer belgeler. olmak üzere çeşitlere ayrılırlar.
Alış-Veriş Belgeleri
1- Sipariş Mektubu: Malın gönderilmesi veya hizmetin yapılması için yazılan mektuplara denir. Teklif mektubu özelliğini de taşır. Siparişler telefonla mektupla veya günümüzde internet üzerinden yapılabilmektedir. Satıcı mektupta yazılı özellikteki malları gönderirse alıcı bu malları almak zorunda kalacaktır.
2- Sipariş Kabul Mektubu: Sipariş alan firmaların olumlu veya olumsuz cevap vermeleri veya teklif edilen şartların değişmesine ait ticari bir mektuptur. Örnek: Alıcı satın alacağı mal miktarını, fiyat ve kalite değişikliği ister, satıcı da bu değişikliklere ait bir cevap verir.
3- Mal Gönderme Mektubu: Satıcının alıcıya göndermeyi kabul ettiği siparişleri bildiren mektuptur. Bu mektupla, fatura, sigorta taşıma belgeleri de gönderilir.
4- Mal Teslim Alma Mektubu: Satıcının gönderdiği malın alıcıya ulaşmasından sonra alıcının iş yerinde veya nakliyat ambarında siparişin şartlara uygunluğunu, tutarının satıcıya gönderildiğini belirten mektuptur. Genellikle teşekkür de belirtir, varsa eksiklik veya anlaşmazlık konuları da yazılır.
Faturalar
Fatura: Satılan mal veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı miktarı göstermek üzere malı satan veya işi yapan tarafından düzenlenerek müşteriye verilen ticari bir belgedir.
FATURADA BULUNMASI GEREKLİ BİLGİLER
1- Faturanın düzenleme tarihi, seri ve sıra numarası,
2- Faturayı düzenleyenin adı, varsa ticaret ünvanı, iş adresi, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası,
3- Müşterinin adı ticaret ünvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap numarası,
4- Malın veya işin nevi, miktarı, fiyatı ve tutarı,
5- Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası,
Mal satıcı veya alıcı tarafından taşındığı taktirde, yerine ulaşması sırasında mal veya hizmet için sevk irsaliyesi düzenlenir. Fatura malın teslimi veya hizmetin yapılmasından sonra en geç 10 gün içinde düzenlenir.)
6- Faturanın maliye bakanlığı ile anlaşma yapmış olan bir matbaa tarafından
bastırılmış ve notere tasdik ettirilmiş olması gerekir.
FATURA DÜZENLEMENİN ŞEKLİ
1- Fatura sıra ve seri numarasına göre düzenlenir. Bir işletmenin farklı kısım veya şubelerinde aynı numaralı faturalar düzenleniyorsa bu faturaların birbirinden ayırt edilebilmesi için, kısım veya şubenin ismi veya özel işareti konulmalıdır.
2- Fatura mürekkeple, makine ile veya kopya kurşun kalemle doldurulur,
3- Fatura en az bir asıl bir suret olmak üzere 2 nüsha doldurulur 2 den fazla düzenlenecek ise fazla suretlere kaçıncı nüsha olduğu yazılır,
4- Faturanın 1. nüshasında iş/işletme sahibinin adına imza atmaya yetkili olanlardan bir kişinin imzası bulunur,
5- Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren en çok 10 gün içinde düzenlenir,
FATURA KULLANMA MECBURİYETİ
Vergi usul kanunun 232. maddesi fatura kullanmak zorunda olanları belirler.Buna göre;
1- Birinci ve İkinci sınıf tüccarlar,
2- Serbest meslek erbabı,
3- Götürü usulde vergiye tabi olan tüccarlar,
4- Defter tutmak zorunda olan çiftçiler,
5- Vergiden muaf esnaf,
Sattıkları mal veya yaptıkları iş için fatura vermek ve aldıkları mal için fatura
istemek mecburiyetindedir.
FATURA ÇEŞİTLERİ
Kullanma yerleri ve düzenleme şekillerine göre faturalar 7 çeşittir. Bunlar;
1- Bayağı (Adi) Fatura: Satıcıların peşin alışverişler için düzenledikleri faturadır,
2- Gönderme Faturası: Satıcıların başka şehirlerdeki müşterilerine sipariş mektubu üzerine mal ile birlikte gönderdikleri faturadır,
3- Orijinal Fatura: Uluslar arası ticarette kullanılan mal ve hizmet satışları için kullanılan ilgili ülkenin konsolosluğuna onaylatılan faturadır.
4- Genel Fatura: Satıcılar tarafından ödenecek miktarları topluca gösteren faturaların düzenlenerek alıcılara gönderdikleri faturalardır.
5- Geçici Fatura: Tahmini olarak düzenlenen fiyat ve malın özelliklerine ait hususların alıcıya teklif mahiyetinde düzenlenen faturalardır.
6- Komisyoncu Alış Faturası: Ticarette komisyoncuların alıcıları adına aldıkları mallar için düzenledikleri faturadır.
7- Komisyoncu Satış Faturası: Komisyoncuların satıcılar hesabına sattıkları mal ve hizmetler için düzenlenen faturadır.
FATURA YERİNE KULLANILAN BELGELER
Vergi Usul Kanununun 233. Maddesi 1. ve 2. sınıf tüccarlar ile defter tutmak zorunda olan çiftçilerin fatura vermek zorunda olmadıklarını, satışları ve yaptıkları işlerin bedellerini perakende satış belgesi ile belgeleyeceklerini belirtir.Bu belgeler;
1- Perakende satış fişleri,
2- Makineli (yazar kasa fişi) kasaların kayıt ruloları,
3- Giriş ve yolcu taşıma biletleri.
Perakende satış fişi, yazar kasa fişi ve yolcu taşımı biletlerinde, işletme ve mükellefin adı, düzenleme tarihi, ve alınan para miktarı gösterilir. Sıra numarasına göre 2 nüsha olarak düzenlenir.
GİDER PUSULASI
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile defter tutmak zorunda olan serbest meslek erbabı ve çiftçilerin düzenledikleri belgelerdir. Bu kişiler;
1- Kazançları götürü usulde tespit edilen tüccara,
2- Kazançları serbest şekilde tespit edilen serbest meslek erbabına,
3- Vergiden muaf esnafa,
Bir iş yaptırdıklarında veya ondan bir mal aldığında 2 nüsha gider pusulası düzenlerler. İşi yapan veya malı satan kişiye imzalatırlar. Gider pusulası yukarıdaki maddelerde yazılan kişilerden alındığında fatura yerine geçer.
GİDER PUSULASININ DÜZENLENMESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
1- Gider pusulasında, işin adı, cinsi, adedi, miktarı, fiyatı, tutarı, toplamı, tevkif edilen verginin net miktarı, işi/malı satan ve alanın adı soyadı, adres, varsa vergi dairesi, hesap numarası, pusulanını seri ve sıra no. su ve düzenleme tarihi bulunur.
2- Maliye Bakanlığı ile anlaşmalı matbaalara bastırılır, notere tasdik ettirilir.
3- Gider pusulası en az iki nüsha düzenlenir.Yukarıdaki bilgileri eksik olan gider pusulası hiç düzenlenmemiş sayılır,
4- İki nüsha düzenlenen gider pusulasının 1. örneği işi yan veya palı satanda kalır 2. si ise düzenleyen tarafından saklanır.
MÜSTAHSİL MAKBUZU
Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile defter tutmak zorunda olan çiftçiler, götürü usule tabi veya vergiden muaf çiftçilerden mal satın aldıklarında, ödeme sırasında iki nüsha müstahsil makbuzu düzenler, Tacir makbuzlardan birini malı satan çiftçiye verir, diğerini de çiftçiye imzalatarak, kendisi saklar. Müstahsil makbuzunu tüccar veya çiftçi adına hareket eden de imzalayabilir. Müstahsil okur yazar değilse şahsi mühür veya parmak mühürü kullanabilir. Müstahsil Makbuzunda;
1- Makbuzun düzenleme tarihi,
2- Alıcının adı soyadı, unvanı ve adresi,
3- Satıcının adı soyadı, ve ikametgah adresi,
4- Satın alınan malın cinsi, miktarı, ve bedeli,
5- Stopaj ve fon miktarı bulunur.
SENETLER
Günümüzde bütün alışverişlerin peşin olarak yapılması mümkün değildir. Bu durumda ticaret yapan kişiler değişik ödeme araçları bulmuşlardır. Bu amaçla, eresiye, taksitli, vadeli alım/satım yapabilmek için senetler kullanılmaktadır. Senetler Türk Ticaret Kanunun 557. maddesinde değerli kağıt niteliğinde gösterilmiş olup, çeşitleri şöyledir.
1- Bono (Emre Yazılı Senet)
2- Poliçe,
3- Çek.
1- Bono (Emre Yazılı Senet): Borçlu tarafından alacaklıya hitaben belli bir tarihte alacaklısına veya onun emrine kayıtsız şartsız ödenecek miktarı gösteren taahhüt senedine denir.
Bonolar genellikle tacir tarafından matbu olarak hazırlanır, borçluya ve onun kefillerine birlikte imza ettirilir. Ticari hayatta en çok kullanılan senet şeklidir. Bonoda en iki kişi bulunur, Bunlardan 1. keşideci (borçlu) diğeri alacaklı(lehtar) dır. Kefil varsa, kefillerde imzaladıkları bonodaki miktardan borçlu gibi sorumludur.
Bonoda Bulunan Bilgiler
A Bono veya emre yazılı senet kelimesi,
B Vade veya ödeme tarihi,
C Kime veya kimin emrine ödenecek ise adı soyadı,
D Ödenecek miktar ve ödeme yeri,
E Senedin düzenlendiği yer ve tarih, (gösterilmemişse borçlunun isminin yanındaki
yer ve tarih geçerlidir.)
F Senedi düzenleyenin adı soyadı imzası,
G Senedin miktarına göre damga pulu.
2- Poliçe: Alacaklının (keşideci) alacağının tamamını veya bir miktarını belirli bir tarihte üçüncü bir şahsa (lehdar) veya onun göstereceği bir kimseye ödemesi için borçluya (muhatap) hitaben yazdığı ödeme emridir.Poliçede vade belirtilmemişse görüldüğünde ödenir. Alacaklı poliçeyi muhataba hitaben düzenlediğinden poliçe ödeme gününden önce muhataba gösterilmelidir. Muhatap poliçeyi kabul edip etmemekte serbesttir. Kabul ediyorsa kabulümdür deyimini yazar sadece imza da kabul anlamına gelir.
Örnek: Ahmet’in Hasan’a 1500 YTL. borcu vardır. Hasan Ahmet’ten alacağı 1500 YTL. den 1000 YTL. yi Kemal’e ödemesi için Ahmet’e bir ödeme emri yazarsa bu ödeme emrinin adı poliçedir.
Senet Cirosu:
Bir senet üzerindeki hakkın “senede bağlı hakkın” senedin arkasının imza edilerek başkasına devredilmesi işlemine ciro işlemi denir. Bu suretle senet üzerindeki alacak hakkı devredilmiş olur. Ciro yazılı yapılır. Hakkını devreden kimseye “ciranta” denir. Ciro tarihi yazılmayabilir , yazılırsa senet zinciri daha kolay tespit edilir. Adresi yazılırsa cirantaya daha kolay ulaşılabilir.
Ciro çeşitleri:
3 çeşit ciro vardır. Bunlar;
a) Tam Ciro; Lehine ciro yapılan kişinin adı soyadı yapılmışsa buna tam ciro denir. Örnek: “Senette yazılı 1000 YTL.yi Bay Ali Kaya’ya ödeyiniz”- Diyarbakır-03.25.2005 gibi.
b) Beyaz (açık) ciro:Lehine ciro yapılan kimsenin (hamil) adı belirtilmeden, sadece cirantanın imzasından ibaret ise ya da sadece ödeyiniz” deyimi yazılmış ve imzalanmışsa buna beyaz ciro denir.
c) Hamiline ciro: Bir ciroda “hamiline” deyimi varsa hamiline cirodur. Beyaz ciro hükmündedir.
3- Çek: Bir alacağın tamamının veya bir kısmının kendisine veya başkası adına hemen ödenebilmesi için alacaklı için düzenlenen belgeye çek denir. Çekler bir ödeme aracıdır. Ülkemizde çeker bankaya ait olarak hazırlanır ve banka tarafından ödenir. Bu nedenle bankalar müşterilerine bir çek defteri verirler.
Çekin özellikleri;
Çek üzerinde: Çek kelimesi, Ödemeyi yapacak bankanın adı, Ödenecek para miktarı, Para ödenecek kişinin adı soyadı (hamiline çekte yazılmaz) Ödemenin yapılacağı yer, Çekin düzenlendiği tarih ve yer, Çeki düzenleyenin adı soyadı ve imzası bulunur.
Çek Çeşitleri
1- Ada yazılı çek,
2- Hamiline Yazılı Çek,
3- Çizgili çek.
Ada yazılı çekte kimin ismi yazılı ise çekte yazılı miktar ona ödenir.
Hamiline çekte isim yazılmaz “hamiline ödeyiniz” ibaresi vardır. Bu nedenle çek kimde ise ödeme ona yapılır hamiline çeklerin bu nedenle çalınma, kaybolma riski vardır.
Çizgili çek, hesaptan hesaba para aktarılmasında kullanılır. Çekin üzerinde çift çizgi vardır. İki çizgi arasına banka adı yazılır, herkese ödenmez bu nedenle kaybolması çok önemli değildir. Çizgiler arasına para olarak ödenmeyecek, hesaba geçilmeyecek gibi cümleler yazılabilir. Genel çizgili çeklerde banka adı yazılır. Özel çizgili çeklerde parayı alacak olan bankanın ismi bulunur.
BORDROLAR
Bordro: Bir hesabın ayrıntılarını gösterebilmek için düzenlenen cetvele bordro denir. Bordrolar 2 ye ayrılır. Bunlar 1 – Ücret bordroları, 2- Maaş bordrolarıdır.
1- Ücret Bordroları: İşveren tarafından her ay ödenen ücretler için düzenlenen ve ücretin dökümünü ayrıntılı olarak gösteren cetvellerdir. İşverenler her ay ödedikleri ücretler için bordro düzenlemek zorundadır. Ancak gelir vergisinden muaf ücretlerle götürü usulde vergiye tabi hizmet erbabına yapılan ücret ödemeleri için bordro düzenlenmeyebilir.
Ücret bordrosunda aşağıdaki bilgiler bulunmalıdır.
a) Hizmet erbabının adı soyadı, ücretin alındığına dair imzası veya mühürü, (ücretin ödenmesi için makbuz düzenlenmişse mühür veya imzaya gerek yoktur)
b) Varsa vergi karnesinin tarih ve numarası
c) Birim ücreti (aylık, haftalık, günlük, saat veya parça başı)
d) Çalışma süresi veya ücretin ilgili olduğu süre,
e) Ücret üzerinden hesaplanan kesintilerin (vergi) tutarı,
f) SSK. İşçi payı sütunu
Ücret Bordrosuna Örnek Uygulama
1- Brüt ücret (varsa fazla çalışma) üzerinden %14 SSK. Prim payı kesilir.Prim toplamının bulunuşunda iş kazaları ve meslek hastalıkları primi: işyeri tehlike sınıfı bulunur, rakam 2 ye bölünüp 1 eklenince çıkan rakam prim rakamıdır İş yeri tehlike sınıfları 1 ile 12 arasında değişir, çizelgeden bulunur. Örnek: tehlike sınıfı 2 olan bir meslek 2/2= 1+1 = 2, iş kazaları primidir.
İ
2- Vergi indirimi veya genel indirim miktarı bulunur, bu miktar 2005 yılı için; .60?............. YTL.dir
3- Varsa sendika üyelik aidatı, bir günlük brüt çıplak ücretin%75 i dir
4- Gelir Vergisi Matrahının Bulunması: Brüt ücret + SSK. İşçi payı + Vergi indirimi + varsa sendika üyelik aidatı nın toplamıdır.
5- Gelir vergisinin bulunması: 4. maddede çıkan rakam %15 ile çarpılarak gelir vergisi bulunur.
6- Damga vergisi: Brüt ücretin % 00.06 i damga vergisidir.
7- Brüt ücret – (Gelir vergisi + SSK.İşçi payı + Damga vergisi)= Net ücrettir.
ÖRNEK: Dinlenme tesislerinde çalışan Hasan DENİZCİ Ocak 2005 ayında günlüğü 15 YTL.ücret almaktadır. Ocak ayında tam gün çalışmış olan bu işçi işyerindeki sendikaya üye olup, sendika üyelik aidatı bordrosundan kesilmektedir. İşyeri tehlike sınıfı 1.5 tir. Bekar olan bu işçinin aylık net ücretini hesaplayarak bordrosunu düzenleyiniz?
ÇÖZÜM:
1- Brüt aylık ücretinin bulunması:
15YTL.X30 = 450 YTL.
2- Kesintilerin Bulunması:
SSK. İşçi payı = 450 x %14 = 63.00YTL.
Sendika Üyelik Aidatı = 15 x%75 = 11.25 YTL.
Vergi indirimi = 60 YTL. dir.
3 -Gelir Vergisi Matrahının Bulunması
Brüt Ücret – SSK. İşçi payı + Vergi İndirimi + Sendika aidatı
450 – (63 + 60 + 11.25) = 450 – 134.25 = 315.75 YTL.
4- Gelir Vergisinin Bulunması:
315.25 x % 15 = 47.5 YTL. gelir vergisi
5- Damga vergisinin bulunması:
450 x 0.0075 = 3.37 YTL
6- Net Ücretin Bulunması:
Brüt Ücret – (SSK.işçi payı + Gelir vergisi + Sendika Üyelik aidatı + Damga vergisi
450 – ( 63 + 47.5 + 11.25 + 3.50) = 450 – 124.25 = 325. 75 YTL Net aylık
Maaş Bordroları: 657 Sayılı devlet Memurları Kanununa tabi memurlar için yapılan bordrodur, gerekli olmadığından konu ile ilgili örnek verilmeyecektir.
BEYANNAMELER
Beyanname: Vergi miktarını gösteren ve mükellef tarafından süresi içinde vergi dairelerine verilen belgeye denir.
Beyanname vergi mükellefinin kazançlarını gösteren cetveldir.Vergi dairesine posta ile de gönderilebilir. VUK. Kanununa göre gerçek kişiler Gelir vergisine, Tüzel kişiler Kurumlar vergisine tabidir.
Beyanname Çeşitleri:
1- Yıllık Beyanname: Mükelleflerin çeşitli kaynaklardan bir takvim yılı içinde kazanç ve iratlarının bir araya getirilip toplanmasına ve böylece hesaplanan gelirlerin vergi dairesine bildirilmesi için düzenlenen beyannamelere Yıllık Vergi Beyannameleri denir.
2- Muhtasar Beyanname: Vergi stopajı yapmak durumunda olanların kestikleri vergilerin matrahları ile birlikte toplu olarak vergi dairelerine bildirmelerinde kullanılan beyannamelere Muhtasar Beyanname denir. Örnek: Ücretlerden, kiralardan, menkul ve gayrı menkul sermaye iratlarından ( kiraya verilen ev araç gibi) yapılan vergi kesintileri bu beyanname ile bildirilir.
3- Münferit Beyanname: Dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname vermekle yükümlü olmadıkları kazanç ve iratlarından, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesi için kullanılan beyannameye Münferit Beyanname denir.
Örnek: Ortaklara düşen pay ve hakların devir ve temliklerinden veya hisselerin satışından elde edilen kazançlar gibi.
SSK.na yapılan bildirgeler,
a) SSK. İş yeri bildirgesi,
b) Sigortalı işe (ilk-tekrar) giriş bildirgesi,
c) Aylık Sigorta Primleri Bildirgesi,
d) Dört Aylık Sigorta Primleri Bildirgesi
DİĞER BELGELER
1- Sevk İrsaliyesi
2- Adisyon
3- Serbest Meslek Makbuzu
4- Taşıma ve Otel İşletmelerine ait Belgeler
a) Taşıma irsaliyesi
b) Yolcu Listesi.
İŞLETME DEFTERLERİ
Vergi mükelleflerinin önemli görevlerinden biri VUK.nda belirtilen esaslara göre defter tutmalarıdır. Çünkü vergi mükellefleri beyan ettikleri vergilerle ilgili işlemlerini belli bir sırada düzenleyerek kayıtlarını tutarlar. Yıl sonunda bulunan kar ve zarara göre düzenlenen beyannameler vergi dairelerine mükellefçe verilir. Her tacir kazancı oranında vergilendirilir. Defter tutmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişiler kanunda belirtilen esaslara göre defter tutmak zorundadırlar. Götürü usulde vergilendirilenler defter tutmak zorunda değildir.
DEFTER TUTMAK ZORUNDA OLANLAR
Aşağıda yazılı gerçek ve tüzel kişiler Vergi Usul Kanunun172. maddesine göre defter tutmak zorundadırlar.
1- Ticaret ve Sanat Erbabı: Tacir olanlar ve ticari kazançları üzerinden vergi veren gerçek kişilerdir. Bu grupta olanlar götürü usulden yararlanamazlar.
2- Ticaret Şirketleri: Her türlü ticaret şirketi bilanço esasına göre defter tutar. Bu şirketler; Anonim, Limited, Komandit, Kollektif ve Kooperatif şirketlerdir.
3- İktisadi Kamu Kuruluşları: Bu gruba, devlet, özel idare, belediye, ve diğer kamu kuruluşlarına ait müesseseler girer. Bilanço esasına göre defter tutarlar.
4- Dernek ve Vakıflara ait İktisadi İşletmeler: Bu gruptakiler de tüccarlar gibi defter tutarlar.
5- Serbest Meslek Erbabı: Serbest meslek faaliyetlerini genel meslekleri halinde yapan kişileri kapsar. Doktor, Avukat, Serbest Muhasebeci ve Mühendisler bu gruptan sayılır.
6- Çiftçiler: Yıllık zirai kazançlarına göre vergilerini verirler Yıllık Kazançları zirai işletme hesabı veya bilanço hesabı esasına göre belirlenir.
DEFTER TUTMAK ZORUNDA OLMAYANLAR
Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişiler defter tutmak zorunda değildir.
1- Gelir vergisinden muaf esnaf ve çiftçiler,
2- Gelir vergisi kanununa göre götürü vergiye tabi olanlar,
3- Kurumlar vergisinden muaf olanlar
(İktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflar)
TUTULMASI KANUNEN ZORUNLU OLAN DEFTERLER
Tüccarlar defter tutmak bakımından ikiye ayrılır.
a) Birinci sınıf tacirler; Bilanço esasına göre defter tutarlar.Kazançlarını da bu esasa göre tespit ederler. Çift taraflı (muzaaf) kayıt usulünü uygulamak zorundadırlar.
b) İkinci Sınıf Tacirler; İşletme hesabı esasına göre defter tutarak kazançlarını bu esasa göre belirler ve tek taraflı (basit) kayıt usulünü uygulamak zorundadırlar.
Birinci Sınıf Tacirlerin Tutmak Zorunda Oldukları Defterler
a) Yevmiye Defteri (günlük defter)
b) Defteri Kebir (Büyük Defter)
c) Envanter ve Bilanço defteri
d) Günlük Kasa Defteri
e) İmalat Defteri (devamlı imalat ile uğraşanlar)
f) Karar defteri ve Pay defteri ( diğer defterlere ilave olarak tutulabilir)
İkinci Sınıf Tacirlerin Tutmak Zorunda Oldukları Defterler
İşletme hesabına göre aşağıdaki defterler tutulur.
a) İşletme Hesabı Defteri,
b) Günlük Perakende Satış ve Hasılat Defteri
İsteğe Göre Tutulacak Defterler
İşletmelerin iş hacimlerine göre ve isteği bağlı olarak da defterler tutulur. Bu defterler hesapların detaylı takip edilebilmesi için tutulup tutulmaması tamamen serbest olan defterlerdir. Bunlar;
· Mal (emtia) defteri,
· Kasa defteri,
· Depo ve satın alma defteri,
· Müşteriler defteri,
· Bankalar defteri,
· Alacak Senetleri defteri,
· Borç senetleri defteri,
· Satıcılar defteri,
· Sabit Değerler ve Amortisman Defteri.
Defterlerin Tasdik Edilmesi
İşletmeler yasal olarak tuttukları defterleri kullanmadan önce notere tasdik ettirirler. Noter tasdiki, sayfalar numaralanarak her sayfa mühürlenip, defter sonuna defterin kaç sayfadan ibaret olduğunun yazılması yolu ile yapılır. Tasdik işlemi; işe başlarken, iş değiştirmeden önce, sınıf değiştirme durumunda ve hesap dönemi sonlarında yapılır.
MALİYET HESABININ TANIMI VE ÖNEMİ
Günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak için kullandığımız bütün malların kullanıma hazır hale gelmeleri için bir maliyet bedeli vardır. Mal veya hizmet üretenler maliyet elemanlarını bilmedikleri veya eksik bildikleri zaman işletmelerinin devam etmesi zorlaşır. Bir müddet yüksek karlar elde edebilirlerse de zaman içinde iflas ederler. Üreticilerin maliyetin unsurlarını bilmek yanında, maliyeti düşürücü etkenler hakkında da bilgi sahibi olmalıdırlar. Günümüzde her türlü mal ve hizmeti devamlı bir şekilde satabilmenin ilk şartı; kaliteli ve ekonomik oluşuna bağlıdır.
Maliyet: Bir mal veya hizmete sahip olmak için, o mal veya hizmetin ortaya konulabilmesi için harcanan dolaylı ve dolaysız harcamaların toplamına maliyet denir.
MALİYETE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
1- Hammadde: Her üretim faaliyeti tabiattan elde edile maddeler ve tabiat kuvvetleri ile elde gerçekleştirilir. Bu bakımdan yer altı ve yer üstü kaynakları; madenler, ormanlar, toprak, hava. güneş, üretimin gerçekleşmesine kaynak oluştururlar. Topraktan demir filizi,(cevher) pamuktan iplik, şeker pancarından şeker üretilmesi hammaddeye örnektir.
2- Yardımcı Maddeler: Mamul (yapılmış) malzemelerin yapısında bulunsun veya bulunmasın üretim yapabilmek için kullanılan diğer maddelerdir. Örnek: pamukta kullanılan boya, kömür üretmede kullanılan makine, demir üretmek için kullanılan kömür yardımcı maddelerdir.
3- İşçilik: Üretimin gerçekleşmesi için insanların yaptıkları beden ve beyin faaliyetleri için ödenen ücretlere işçilik denir.Maliyet üzerinde iki çeşit işçilik bulunur.
a) Direkt işçilik: Malın üretimi için sarf edilen ücret ve üretim zamanın çarpımı ile bulunabilen işçiliktir.
b) Endirekt İşçilik: Üretilen mal üzerinde olmayan, işletme faaliyetlerinde ödenen ücretlerdir. Taşıma, temizlik, güvenlik ücretleri gibi.
4- Genel Giderler: İşletme faaliyetlerini devam edebilmesi için yapılan, aydınlatma, ısıtma, taşıma, haberleşme, kırtasiye, vb. için yapılan harcamalardır.
5- Amortismanlar: İşletmenin üretim yapabilmesi için birtakım makine araç ve gereçler kullanılır. Kullanılan bu araç gereçler zamanla yıpranır ve ekonomik ömürlerini tamamladıkları zaman kullanılamazlar.Bundan dolayı üretimin maliyetinde kaybolan bu sermaye için malın fiyatına eklenen miktara amortisman denir.
6- Bakım ve onarım Giderleri: Üretimde kullanılan makine araç gereçlerin belirli sürelerde bakımları yapılır, zaman zaman da arızalanırlar bu masraflar maliyete eklenir.
7- Genel İşletme Giderleri: Üretilen malın üzerinde görülmeyen ancak işletmenin faaliyeti içinde yapılan masraflardır. Kira ve sigorta giderleri gibi.
Yukarıda yazılı maliyete etki eden faktörler direkt ve endirekt giderler olarak sınıflandırılır. Direkt masrafların ürünün maliyetine ne kadar etki ettikleri hesaplamalarla belirlenir. Endirekt masraflar belli dönemlerde uygun biçimde üretilen mal veya hizmetler üzerine bölüştürülerek eklenir.
MALİYETİ DÜŞÜRÜCÜ ETKENLER
Günümüzde işletmelerin amaçlarına ulaşabilmesi için kuruluş aşamasından başlayarak Maliyet düşürücü etkenleri dikkate alması ve bunları en yi şekilde gerçekleştirmesi gerekir. Maliyeti düşüren etkenler dikkate alınmadığında üretim pahalıya mal olacağından, üretilen mal piyasanın rekabet şartlarında müşteri bulamayacaktır. Bu nedenle maliyeti düşürebilmek büyük önem kazanmaktadır.
1- İşletme yerinin bütün ekonomik faktörler dikkate alınarak doğru seçilmiş olması,
2- Ham ve yardımcı maddelerin kolay ve ucuz temin edilebilmesi,
3- Nitelikli iş gücünün kolay ve ucuz bulunması,
4- İşletme bölgesinde farklı ekonomik imkanların bulunması,(ulaşım enerji,pazar)
5- Üretime ait İthal ve ihraç imkanlarının olması,
6- Altyapının gelişmiş olması(elektrik, su, aydınlatma, ısıtma, imkanları)
7- Üretimde kullanılacak makine araç gerecin bulunması ve onarım imkanının olması
8- Ana ve yan sanayilerden faydalanma imkanlarının olması.
MALİYET ÇEŞİTLERİ
Maliyetin hesaplanması ile ilgili çeşitli yöntemler vardır. Bu yöntemler işletmenin amaçlarına, kullanılan üretim çeşidine, kullanılan maliyet usulüne göre sınıflandırılır.
İşletmenin çalışma şekline göre;
1- Seri yada sürekli maliyet; Bir fabrikanın ara vermeden sürekli olarak üretim yapması halinde hesaplanan maliyeti ifade eder.
2- Parça maliyeti; Bir mal birden fazla atölyeden geçerek tamamlanıyorsa her atölyeden çıkışında hesaplanan maliyetidir. Örnek: Bir otomobilin motor, şasi, karoseri, lastik gibi bölümleri ayrı atölyelerde üretilir montajda birleştirilir ve maliyeti buna göre hesaplanır.
Hesaplama Zamanına Göre Maliyet
1- Ön maliyet; Üretim öncesi yapılan maliyettir.
2- Ara maliyet; İşin bitiminden önce malın üretiminin bir aşamasında hesaplanan
maliyettir.
3 – Son maliyet; İş bitiminden sonra hesaplanan maliyettir.
Hesaplama Şekline Göre Maliyet
1- Tedarik Maliyeti; Üretim için gerekli olan ana girdilerle ilgili ancak bunlar dışında kalan taşıt, sigorta, komisyon gibi giderlerin eklenmesi ile yapılan maliyettir.
2- Endüstriyel Maliyet; üretimde kullanılan malzemeler ile işçilik, amortisman, genel giderlerin eklenerek yapılan maliyettir.
3- Ticari Maliyet; Endüstriyel maliyete ambalaj, reklam gibi giderlerin eklenmesi ile elde edilen maliyettir.
4- Standart Maliyet; Belli bir faaliyet düzeyinde ve belli koşullarda bir mamul ve hizmetin maliyetini oluşturan direkt ilk madde ve malzeme, direkt işçilik, ve genel imal giderlerinin bilimsel esaslara göre önceden tespit edilmiş maliyete standart maliyet denir.
Stok Maliyeti
Bilançoda gösterilecek malların hesabı için yapılan maliyettir.Fiili maliyet,Standart maliyet, Ortalama maliyet, İlk giren ilk çıkar. Son giren ilk çıkar gibi metotlarla yapılır.
MALİYET HESABININ YAPILMASI
Mesleğini toplum içinde bağımsız ve tek başına yürütmek yetkisine sahip olan usta, mesleğinin gerektirdiği bilgi ve beceriye sahip olmalıdır. Maliyet hesabı yapabilmek bu konunun önemli bir parçasıdır. Bir meslekteki her sipariş maliyet hesabını gerektirir. Maliyeti hesaplanacak işler için usta mutlaka Teknik Resim bilmelidir. Teknik Resim teknik elemanların çizgi ve şekiller kullanarak anlaştıkları ortak bir dildir. Her mesleğin ayrıca ihtisas gerektiren Meslek Resim konuları maliyet çıkarılmasında önemli bir konudur.
Maliyet çıkarabilmek için yeterli Matematik bilgisine sahip olmak gerekir. Matematik içindeki bazı konular maliyet hesabı ile direkt ilgilidir. Örnek: Dört işlem, Uzunluk ölçüleri, yüzey, alan ve hacim hesapları maliyette kullanılan ham ve yardımcı maddelerin miktar ve tutarlarının bulunmasında önem taşır.
Malzemelerin piyasaya arz, sunuluş şekilleri ustanın uzmanlık alanı içinde olması gereken bir konudur. Örnek; Mobilyacılıkta masif keresteler, sunta ve MDF ler, in ebatları, levha biçimleri, siparişlerde hangi malzemenin kullanılması halinde maliyetin düşeceği, Metal işlerinde demir ve sacların uzunluğa veya kalınlığa göre miktarın kaç kilogram olduğu önceden bilinmeli veya el altında olan kataloglardan hemen bulunabilmelidir.
Önemli diğer bir konu, o meslek dalında üretimi yapılan ürünlerin malzeme ve ölçü standartlarıdır. Standartlar artık ulusal düzeyde değil Uluslar arası nitelikte düzenlenmektedir. Örnek; imal edeceğiniz bir mobilya ürünü, bir elektrik panosu, bir ev eşyası, veya herhangi bir sanayi ürünü, standarda göre hangi türdeki malzemeden ve hangi ölçülerde yapılmalıdır. Müşteri tercihlerinin ötesinde bu konu standartlarla belirlenmiştir.Çoğu kere standart konusu anlaşmazlık halinde ustanın standartlara uymamış olması nedeni ile hukuken ustayı maddi manevi sorumluluk altına koyar.
Maliyet hesaplarında diğer bir konu,Kalite, Toplam kalite yönetimi ve Kalite / Maliyet ilişkileri konusudur.
Kalite Piyasada var olabilmenin, mesleki faaliyetlerine devam edebilmenin birinci şartı haline gelmiş bir konudur. Ustalar bu konularda da kendilerini mümkün olabildiği kadar yetiştirmelidir.
ÖRNEK BİR GENEL MALİYET HESABI
SORU:25X25X1mm. lik profil borudan standart sandalye imal edilecektir.Sandalye oturma tablası ve sırt dayama tablası siparişle yaptırılacaktır. Standart sandalyenin iskelet kısmının maliyetini hesaplayınız?
CEVAP:
St. Sandalyenin yapımında kullanılacak direkt malzeme listesi:
Malzemenin adı Miktarı Birim Fiyatı Tutarı
25x25x1mm. profil boru...............................6.5 mt. 5......................32.50 YTL.
2.5 mm. Elektrot................................................5 Ad x 5......................0.25 “
Cıvata...............................................................10 Ad.x 5..................... 0.50 “
Astar Boya......................................................1/5 kg.x 10.....................2.50 “
Yağlı Boya.......................................................1/5kg.x 10.....................2.50 “
Cıvata ¼” .........................................................8 Ad.x 25....................4.00 “
Sandalye tablası( hazır alınacak)......................1 Ad.x 7.75.................7.75 “
Malzeme toplamı.................................................................................50.00 YTL.
Genel Giderler (elektrik + aydınlatma + temizlik ) vb. %2.................1.00 “
Ara Toplam..........................................................................................51.00 “
Amortisman.....................................................................% 5................2.55 “
Ara Toplam.........................................................................................53.55 “
Kar..................................................................................% 25.............14.45 “
GENEL TOPLAM..............................................................................68.00 YTL.
68.00 YTL. Sandalyenin satış fiyatıdır.
Üretilen malın özelliğine göre genel giderlerin % oranı değişebilir,
Amortisman, üretimin özelliğine göre % 1 ile % 100 arasında değişebilir,
Kar oranı piyasa arz – talep oranına göre gerçekçi bir % ile tespit edilebilir.